İthalat ödemeleri ve iç piyasada riskli yeni dönem!

Finansman darboğazındaki reel kesim, başta Türkiye’nin yüksek CDS’leri olmak üzere, küresel emtia fiyatlarındaki artışın da etkisiyle ithalat ödemelerinde vade avantajını yitirdi. Türkiye’nin yüksek risk primi nedeniyle Türk alıcılara vade açamayan yabancı ihracatçılar vadeleri kısaltıp peşine dönmeye başladı. İçeride ise ticaretini canlı tutabilmek için tek çaresi malını satmak olan firmaların, müşterilerine daha uzun vade açma eğiliminde oldu.

Türkiye’nin yüksek CDS’leri nedeniyle ithalatta ödemelerin vadesi kısalıp neredeyse peşine dönerken; içeride, tek çaresi ticaretini sürdürebilmek olan firmalar müşterisine daha uzun vade tanımak zorunda kalıyor.

Konuyla ilgili Dünya'dan Merve Yiğitcan'a konuşan iş dünyası temsilcileri, kaynak sıkıntısı yaşayan işletmelerin peşine dönen ithalat ödemeleri nedeniyle nakit akışlarını yönetmenin çok daha fazla zorlaştığında hemfikirler. 

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, emtiaya döviz bazında da zam gelmesi nedeniyle yabancı firmaların satışlarını kısa vadeli ya da peşine dönmelerine neden olduğunu söyledi.

Jumbo Genel Müdürü Sami Hotak da Rusya-Ukrayna istilasının sektörde yarattığı hammadde krizini hatırlatarak, “Ukrayna hem nikel hem de porselen hammaddesi zenginleştirilmesi konusunda çok iyi bir tedarikçi. Polonya’da ise çok başarılı cam tedarikçilerimiz var. Son dönemde yaşanan olaylar karşısında o bölge ile olan çalışmalarımızda kesintilere neden oldu. Kısa süreli yaşanan bu sıkıntıyı mevcut stoklarımızla çözdük. Ancak gelinen noktada hammadde tedarikçilerine önden ödeme yaptığınız takdirde ürün veriyorlar. Eskiden taksit veya vade yaparken şimdi peşin ve önden verirseniz hammaddeyi alabiliyorsunuz. Bu da işletme sermayesine ciddi bir yük getiriyor” ifadelerini kullandı.

Geçmiş dönemlerde İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ne başkanlık yapan Akyüz Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, firmaların birçoğunun kendi ellerinde olmayan nedenlerden dolayı ithalatta peşin ödeme talepleriyle karşı karşıya kaldığını söyledi. 

İç piyasada ise makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde hem BDDK hem de Merkez Bankası’nın aldığı kararların işletmelerin kredibilite kabiliyetini zayıf attığına işaret eden İstanbul Tüccarlar Kulübü (İTK) Başkanı İlker Önel “Bu durum da maalesef mal ve hizmet alışverişlerinde vade süresini pandemi önceki koşullara döndürmüştür. Şu an yine işletmeler birbirilerinin üzerine sermaye yükünü eklemeye başladılar” dedi. Önel’in verdiği bilgiye göre, vade süreleri tekstil ve plastik gibi sektörlerde 8-12 ay, gıda sektöründe ise 4-6 ay civarında oluşmaya başladı.

TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, ithalat ödemelerinin peşine dönmesinin başlıca nedeninin Türkiye’nin 800 puanı aşan CDS’leri olduğuna dikkat çekti. Eroğlu şunları söyledi;

“Yurtdışındaki firmalarının Türk firmalarına vade tanırken uyguladıkları metotlar var. Birincisi, bankacılık sektöründen sizin verdiğiniz garantilerle vade yapıyorlar. Gidiyorsunuz onlara bir akreditif açıyorsunuz. Tabii burada CDS’ler devreye giriyor. Yüksek CDS’lerden dolayı vadeyi düşürüyorlar. İkinci bir metot daha var. Yabancı ülkelerle ithalatımızda o firma bizi kendi ülkesindeki ihracat bankasına sigorta ettiriyor. Firmanın sigortasıyla da vadeli şekilde malını bize gönderiyor. Şimdi o ihracat bankası diyor ki, ‘biz Türkiye’ye o kadar vade vermeyiz.’ Yani o yabancı firma vade vermek istese de veremiyor.” Eroğlu’na göre, iç piyasada vadelerin uzamaya başlaması da ithalat ödemelerinin peşine dönmesiyle bağlantılı. Eroğlu, “Firma, yurtdışından kısa vadeli malını almak zorunda kalıyor, içeride krediye ulaşım zorlaştı. Tek çaresi ise malını satmak… Malını satmak için de vade tanıması gerekiyor”

Haber Kategorisi
Güncel