
Küresel piyasaların geçen hafta pozitif görünümünü korumasının ardından bu hafta Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) toplantısı ve Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.
ABD ile Rusya arasında artan gerilim, küresel çip krizi ve artan emtia fiyatları ise piyasaların önündeki başlıca riskler olarak öne çıkarken, bu riskler ülke ve sektör bazlı ayrışmaların da artmasına neden oldu.
ABD'de geçen haftanın son işlem gününde açıklanan Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, nisanda 86,5 ile Mart 2020'den bu yana, konut başlangıçları da martta aylık yüzde 19,4 artışla Haziran 2006'dan bu yana en yüksek seviyelerine çıktı.
Beklentileri aşan veriler sonrası Dow Jones endeksi yüzde 0,48 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,34 artarak kapanış rekorlarını kırarken, Nasdaq endeksi de yüzde 0,10 değer kazanarak zirve tırmanışını sürdürdü.
Avrupa borsalarında da cuma günü pozitif bir seyir izlendi. İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,52, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 1,34 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,85 yükseliş kaydetti. Böylece DAX 30 endeksi rekor kırarken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi salgının başlangıcından bu yana ilk defa 7.000 seviyesinin üzerinde kapanış yaptı.
Bu hafta, perşembe günü gerçekleştirilecek ECB'nin para politikası kurulu toplantısı yatırımcıların odağında bulunuyor. ECB Başkanı Christine Lagarde, geçen hafta gerçekleştirdiği konuşmada, Avro Bölgesi ekonomisinin hala parasal ve mali teşviklerle ayakta durduğunu belirterek, ekonomide tam toparlanma sağlanana kadar bu teşviklere son verilemeyeceğini söyledi.
Bu hafta ECB'nin faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmezken, Lagarde'ın yılın ikinci çeyreğinde tahvil alım programının hızı üzerine olası değişikliklere ilişkin ipucu verebileceği tahmin ediliyor.