2021 neden sıkıntılı geçecek?

Ekonomi ve politikada yapılan yanlışlar 2021 yılının da zorlu geçmesine neden olacak

Atalarımız ne güzel söylemiş, 'Akılsız başın cezasını ayaklar çeker' diye. Bir ülkede ekonomi ve politikada yöneticiler yanlış kararlar alırsa bunun acısını da halk çeker. 

Türkiye'yi düşünün, son 4-5 yıldır başımıza gelenler sizce neden? An itibari ile çok ama çok ağır sorunlarımız var. Ülkemiz Akdeniz'de 'Mavi Vatan'ı savunmak, Suriye ve Irak'ın kuzey bölgesinde Güneydoğu topraklarının gelecek 50 yıl içinde kopmaması için direnmek zorunda. Bu ağır sorunlar karşısında ekonomimiz ise Cumhuriyet tarihinin en zayıf dönemlerinden birini yaşıyor. Neticede boş rezervlerimiz ama bavullar dolusu sorunlarımız var…

Geçmişe ah vah ederek, birilerini suçlayarak da sorunları çözemeyiz. Ancak çözüm için gerekli ilk şart, sorunları kabul etmektir. Hasta olduğunuzu kabul etmezseniz, tedaviye başlamazsınız. Tedavi olmazsa da kendi kendinize verdiğiniz 'ben hasta değilim' telkini durumunuzu daha da ağırlaştırır. 

Sorunlardan korkmuyoruz. Türk devleti ve milleti iki bin yıldan fazla tarihinde neler gördü, neler geçirdi. Ancak sorunları inkâr etmekten korkuyoruz. Geçtiğimiz günlerde bizi bu korkuya iten iki ifade oldu. Bakın bunlar neler: 

Vahdettin Köşkü'nde Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu heyeti kabulünde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynen şunları söyledi: "Bazı dostlar, bugün de geldi yanıma, diyorlar ki dükkanlar kapanıyor, şirketler kapanıyor. İşte, açıklıyorum rakamı. Kapanan falan yok. Bunlar öyle sıradan şirketler falan da değil, bunlar güçlü şirketler, ihracat yapıyorlar. Her şey ortada. Ama birileri de buralardan nemalanmak istiyorlar."

Bu sözleri söyleyen bir milletvekili hatta bakan olsaydı bizi bu kadar paniğe sokmazdı. Ama belli ki ülkeyi tek adam olarak yöneten bir kişi, ekonomide kapanan işyeri olmadığına inanıyorsa bunun adı sizce ne olur? Gerçeklikten kopuş? Sorunları görmezden gelme? Nereden bakarsanız bakın bu durum, mevcut sorunların ağırlaşacağını, zira bu bakış açısı ile çözümün çok ama çok uzakta olduğunu göstermektedir. 

Yetmedi alın size ikinci bomba! Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yüksek enflasyonu konuşur. Palandöken, Erdoğan'a şunu der: Bunun için Sayın Cumhurbaşkanım, her dükkana bir kolluk kuvveti koymanız lazım ki bu olsun. Erdoğan da şunu der: Gerekirse onu da yapacağız!

Görüşmede Erdoğan yüksek enflasyonun nedeni olarak bankaları ve yüksek faizi gördüğünü söylüyor, Bendevi bey de o zaman her dükkâna bir kolluk kuvveti koymanız lazım ki fiyatlar zorla düşsün diyor…

Allah aşkına yine mi aynı noktaya geldik? Kaybettiğimiz yüz milyarlarca dolarlık rezerv, işgücü, firma, zaman, boşa mı gitti? Hala mı anlamadık enflasyonun tarım ve sanayi politikalarımızın iflas etmesine bağlı yükseldiğini? Tarımda üretim geriledi! Sanayi dışarıdan yarı mamul gelmeden çalışmıyor. İçeride piyasa kıpırdandığı an ithalat patlıyor, kuru yukarı çekiyor. Türk ekonomisi üretimden koptuğu için enflasyon yükseliyor!

Anlaşılan o dur ki yönetim yaşanılan krizlerden ders çıkarmamış. Yüksek faizi basıp tefecilerden 15 milyar dolar getirmeyi de bir maharet olarak görmekte. Bu 15 milyar dolar faizle kanımızı emerken, evlatlarımızın geleceğini ipotek altına alırken, görüntüyü kurtarmak, anlık mutluluklar yaşamak, aman ne güzel bakın kuru 7,40'a düşürdüm demek, aslında 2021'de başımıza çok daha büyük belaların açılacağı anlamına geliyor. 

Kaynak: Evren Devrim Zelyut-Yeniçağ

Haber Kategorisi
Ekonomi
Etiketler
ekonomik kriz