Katar varlık fonu, gözünü Çin başta olmak üzere Asya'ya çevirdi.
Katar varlık fonu, gözünü Çin başta olmak üzere Asya'ya çevirdi.
İki ay önce Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu 200 milyon dolar bedelle satın alan ve Türkiye'de çeşitli yatırımlar yapan Katar Yatırım Otoritesi (QIA), yatırım yaptığı bölgeleri Asya ve İran'a yönlendirmeyi planlıyor.
Bloomberg TV'ye röportaj veren Katar Yatırım Otoritesi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman El Sani, yatırımlarının Kuzey Amerika ve Avrupa'da yoğunlaştığını, yatırım portföyünü çeşitlendirmek için doğuda arayışta olduklarını, Asya'nın fazlasıyla radarlarında olduğunu dile getirdi.
4 ülkenin ismini verdi
Asya'da yatırım yapacakları ülkeler olarak Hindistan, Malezya, Singapur ve Çin'in isimlerini veren El Sani, Çin'de son yıllarda birçok yatırım yaptıklarını ve iyi sonuçlar aldıklarını söyledi.
Kuzey Amerika'nın yatırımlarda öncelikli konumunu sürdüreceğini, Avrupa'ya da son 10 yılda büyük yatırımlar yaptıklarını belirten El Sani, Asya'nın yatırımlarda adil bir pay almadığını, amaçlarının sadece büyüme değil çeşitlendirme olduğunu vurguladı.
Dünyanın en büyük 11. varlık fonu
300 milyar dolarlık varlığı yönettiği belirtilen QIA, ABD merkezli Ulusal Varlık Fonu Enstitüsü verilerine göre dünyanın 11. büyük varlık fonu konumunda.
QIA, Londra Borsası ve Alman otomotiv devi Volkwagen AG gibi dev şirketlerde pay sahibi olan QIA, geçen yıl Borsa İstanbul'da yüzde 10'luk payın yanı sıra, İstanbul'da lüks markalara ev sahipliği yapan alışveriş merkezi İstinye Park'ın yüzde 42'lik hissesini satın almıştı.
İran ile diyalog çağrısı
Öte yandan, El Sani, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeleri İran ile diyaloğa çağırdı.
El Sani, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Umman ve Katar'ın liderleri ile İran liderinin bir araya geleceği bir zirvenin toplanması çağrısını yineleyerek “Bunun olabileceğine inanıyoruz, bu konuda umutluyuz” dedi.
Biden'ın İran siyasetiyle uyumlu
Katar'ın söz konusu İran'la diyalog çağrısı, ABD'de Joe Biden'ın başkanlık koltuğunu Donald Trump'tan devralmasının hemen öncesinde geldi. Trump'ın aksine Biden, İran'a karşı diplomasiyi öne çıkarmayı ve Barack Obama döneminde imzalanan ancak Trump'ın geri çekildiği nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı vaat etmişti.
2017'de Suudi Arabistan'ın başını çektiği Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri, Müslüman Kardeşler'i desteklediği gerekçesiyle Katar'a abluka kararı almıştı. Bu kararın bir gerekçesinin de Katar'ın İran ile ortak gaz üretimi için işbirliği girişimleri olduğu öne sürülmüştü.
El Sani, istenirse ABD ile İran arasında müzakerelere aracılık edebileceklerini, ABD ile İran arasında anlaşma olmasını istediklerini dile getirdi.
İslamcı hareketlere destek konusundaki soruya da El Sani, “Barışçıl yollarla adalet arayışlarını desteklemeye devam edeceklerini” söyleyerek dolaylı olarak Müslüman Kardeşler’e desteğe devam mesajı verdi.
Katar İran ile gaz ortaklığı arayışında
Trump'ın İran'a karşı sert yaptırımlar içeren siyasetine Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden destek gelmişti.
Körfez'deki 3,5 yıllık Katar'a dönük abluka da, 9 Ocak 2021'de kaldırılmıştı.
Dünyanın bir numaralı sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) üreticisi olan Katar, Basra Körfezi'ndeki gaz sahalarını işletmek için İran ile işbirliği arayışına girdi.
Kaynak: Sözcü